Şirketlerde Ortaklıktan Çıkma ve Çıkarılma

                    Şirket türleri mevzu bahis olduğu zaman farklı şirketlerden bahsetmek gerekmektedir. Limited, kollektif, komandit şirketlerin yanı sıra kooperatif şirketi, konsorsiyum ortaklıkları ve şahıs şirketleri de bulunur. Türkiye’de en sık karşılaşılan ve kullanılan  şirket türü limited şirketlerdir. Bunun yanı sıra diğer şirket türleri de faaliyet göstermektedir.

                       Limited şirketler ortaklık kurma konusunda cazip yönleri olması nedeni ile daha fazla tercih edilmektedir. Limited Şirketin kuruluşu kolaydır. Ayrıca limited şirketler alacaklılara karşı şirketin mal varlığı ile sorumlu tutulur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) ‘nda limited şirket ortağının ortaklıktan çıkması ve çıkarılması konusunda birçok düzenleme bulunmaktadır. Bunların bir kısmı limited şirket hükümleri arasında özel olarak düzenlenmekte iken bir kısmı tüm ticaret şirketlerine ilişkin ortak hükümler arasında yer almaktadır. Limited şirketlerde ortaklıktan çıkma, TTK 638. Maddesinde düzenlenmiştir.

                       Çıkma, ortağın iradi olarak ortaklıkla arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdirmesi olarak tanımlanabilir. Ortaklarından birinin ortaklıktan çıkması için sözleşmede çıkma hakkı tanınmış olması yahut haklı sebeplerin varlığı aranmaktadır. Bu sebeplerden biri gerçekleşmişse ve ortaklardan biri bu amaçla bir dava açmışsa, kendisi açısından aynı sebepler gerçekleşmiş olan ortak da söz konusu davaya katılabilecektir.

Şirket Ana Sözleşmesinde Ortaklıktan Çıkmanın Düzenlenmiş Olması

                Şirket sözleşmesine dayanarak çıkma TTK m.638/1’de düzenlenmiştir. Şirket ana sözleşmesinde ortaklara, şirketten çıkma hakkı tanınması mümkündür. Kural olarak ortaklıktan ayrılma beyanı şekle tabi değildir. Şirket sözleşmesinde tanınan ortaklıktan çıkma hakkı, sonradan kaldırılabilir. Ancak bunun için sözleşmedeki bu değişikliğin ortakların oybirliği ile yapılması gerekir. Ortaklıktan çıkmanın şirket ana sözleşmesinde düzenlenmiş olması tek başına yeterli değildir, ayrıca düzenleme koşullarının nasıl düzenlendiği de önem arz etmektedir. Sözleşmede ortaklıktan çıkma belli şartların yerine getirilmesine, zamana, diğer koşulllara veya şarta bağlı hale getirilmiş olabilir. Bu durumda söz konusu koşulların oluşup oluşmadığına bakılır. Sürecin tespitinde ve izlenecek yolda ticaret hukukunda uzman, şirketler hukukuna ve ortaklıktan çıkma prosedürüne hakim bir avukat ile istişare etmek elzemdir.

                      Sözleşmede, bir kısım ortakların ortaklıktan çıkma hakkına sahip olduğu belirtilirken bir kısım ortakların ortaklıktan çıkması yasaklanmış olabilir. Ancak Türk Ticaret Kanunu 358. maddesinde eşit işlem ilkesini düzenlemiştir. Buna göre pay sahipleri eşit şartlarda eşit işleme tabi tutulacaklardır. Böyle bir hüküm eşit işlem ilkesine aykırılık teşkil edeceğinden bu şartın geçerli kabul edilmeyeceği kanaatindeyiz.

Şirket Ana sözleşmesinde ticaret kanunu tarafından çıkma gerekçeli olarak gösterilen nedenler şunlardır:
  1. Yeniden Yapılandırma: Yeniden yapılandırma sözleşmeleri ile Birleşmeye katılan şirketler, birleşmeden önce ortaklıktan çıkma hakkını bir seçenek olarak sunabilirler. TTK 141. Md. Buna göre yeniden yapılandırma sözleşmeleri uyarınca birleşmeye katılacak şirketlerin ortakları, birleşme öncesi ortaklıktan çıkma hakkını kullandırabilirler. Çıkmak isteyen ortak; şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi alıp çıkmak özgürdür.
  2. Bölünme: Şirketin bölünmesine bağlı olarak ortak, şirketten ayrılma hakkını kullanabilir. Bunun sağlanabilmesi için geçerli olan koşullar ise sözleşme yolu ile ya da mutabakat sağlanması iledir. Bu durumda ortağın şirketten ayrılması mümkün olur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 161. Maddesi incelendiğinde şirketlerin bölünmesinde ortaklara ayrılma akçesini alıp çıkma hakkı tanınmamıştır
  3. Tür Değiştirme: Tür değiştirme 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 180-190. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Mutabakat sağlanması durumunda veya sözleşme gereği ortaklıktan çıkmanın yasaklanmamış olmasına dayanılarak ortağın şirketten ayrılabilirler.

Haklı Sebebe Dayanarak Ortaklıktan Çıkarma & Mahkeme Kararı İle Ortaklıktan Çıkarma

                       Haklı sebebe dayanarak limited şirket ortaklarından birinin ortaklıktan çıkarılabilmesi için temel kriter ortaklık ilişkisinin devamının imkansız hale gelmesidir. Haklı sebep ortakların şirket ortaklığından kaynaklı iş ilişkilerinden ileri gelebileceği gibi şahsi ilişkilerinden kaynaklı bir sorundan da kaynaklanabilir. Meydana gelen bu durumda tarafların kusuru aranmayacak olup yalnız bu durumun ortaklık ilişkisinin devamını imkansız hale getirmiş olması yeterli olacaktır.

                       Kanunda haklı sebeplere ilişkin açık bir tanım yapılmamış olmakla birlikte kanunun farklı maddelerindeki düzenlemeler haklı sebep olarak sayılmıştır. TTK madde 245’te şirketin sona ermesi ve ortağın ayrılmasında haklı sebepler örnek mahiyetinde sayılmıştır.

 

  • Bir ortağın, şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması,
  •  
  • Bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi,
  •  
  • Bir ortağın kişisel menfaatleri uğruna şirketin ticaret unvanını veya mallarını kötüye kullanması, 
  •  
  • Bir ortağın, uğradığı sürekli bir hastalık veya diğer bir sebepten dolayı, üstüne aldığı şirketin işlerini yapmak için gerekli olan yeteneği ve ehliyetini kaybetmesi.
  •  

                    Haklı sebepler yukarıda yazılı hallerden ibaret değildir. Her somut olayda haklı sebep bulunup bulunmadığı, çıkma hakkını kullanan ortağın kişisel özellikleri ve şirketin yapısı da göz önünde bulundurulmak üzere ayrı ayrı incelenir. TTK 638/2 maddesinde, her ortağa, haklı nedenlerin varlığında şirketten çıkma hakkı tanınmıştır. Ancak bu hakkın dava yoluyla kullanılması gerekir. TTK m. 638/2’de haklı sebeplerin varlığı halinde şirketten çıkma hali düzenlenmiştir. İlgili kanun hükmüne göre her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilecektir. Mahkeme, ayrılma için haklı nedenlerin oluşup oluşmadığı inceler.

  •  

Ayrılma Akçesi

                 TTK m. 641/I’e göre, ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine göre hesaplanan bir ayrılma akçesinin kendisine ödenmesini talep etme hakkı vardır. Eski  TTK’da ayrılma akçesinin detaylı bir şekilde düzenlenmemişti, bu sebeple uygulamada büyük sıkıntılara yol açmakta idi. Yürürlükte bulunan kanunun 641 ve 642. maddelerinde ayrılma akçesine ilişkin düzenlemelere ayrıntılı olarak yer verilmiştir. Ortaklıktan çıkarılan ortağının payının karşılığının verilmesi, şeklinde tanımlanan ayrılma akçesi, ilgili kanun hükmüne göre ayrılan ortağın esas sermaye payının gerçek değerine uygun olmalıdır. Payın gerçek değeri ile itibari değeri birbirinden farklı kavramlardır. TTK m.641’in gerekçesinde ayrılmanın, her çeşidi ile çıkma ve çıkarılma ile ölümü de kapsayan ve özellikle  ortaklıktan çıkarmanın el koyucu ve cezalandırıcı bir yaklaşıma imkân vermemesi durumunu ifade etmiştir. Bununla birlikte, gerçek değerine uyan ibaresinin kanunda tanımlanmamış olduğu ancak bu ibarenin bilanço değerini ifade ettiği de ilgili kanun gerekçesinde belirtilmiştir. 6102 sayılı TTK 641/2’e göre şirketin esas sözleşmesinde öngörülen ayrılma hakkı dolayısıyla esas sözleşmeleri ayrılma akçesini farklı bir şekilde düzenleyebilir. Dolayısıyla ortaklar dürüstlük kuralına aykırı olmamak koşulu ile buna ilişkin olarak sözleşmede serbestçe düzenleme yapabileceklerdir. Ayrıca belirtmek isteriz  ki, ayrılma akçesine ilişkin olarak esas sözleşmede düzenleme mecburiyeti bulunmamaktadır. Ancak, ayrılma akçesi hususunun sözleşmede düzenlenmemiş olması, ortağın ayrılma akçesini talep edemeyeceği veya edemeyeceği anlamına gelmemektedir. Payın gerçek değeri üzerinde anlaşmaya varılamaması halinde payın gerçek değerinin mahkemece tespit edilmesi talep edilebilir Sonuç olarak esas sözleşmede ayrılma akçesine ilişkin bir hüküm yer alsa da almasa da ayrılan ortak, esas sermaye payının gerçek değerine uyan akçeyi her zaman ve her koşulda şirketten talep edebilecektir.

                   TTK. madde 642’ye göre; ayrılma akçesinin ödenmesi ve muacceliyet anına ilişkin düzenlemeler getirilmiştir. Madde metni ile hüküm gerekçesi birlikte incelendiğinde, ayrılma akçesinin muacceliyet anının, şirketin öz kaynaklarının bulunup bulunmadığına göre değiştiği sonucuna varılmaktadır. Buna göre; ortak şirketten ayrıldığında eğer şirketin ayrılma akçesini ödemeye yetecek kullanılabilir öz kaynakları varsa ya da ortağın ortaklıktan ayrılması şirketin esas sermayesinin azaltılmasına dayalıysa, yani pay bedeli oranında sermaye azaltılmışsa bu durumda ayrılma akçesi, ortağın şirketten ayrıldığı tarihte muaccel olacaktır.

İptal Davası

                TTK m. 640/II’ye göre, hakkında ortaklıktan çıkarma kararı verilen ortağın bu karara karşı iptal davası açma hakkı bulunmaktadır. TTK m. 622’ye göre genel kurul kararlarının iptali ve butlanı konusunda anonim şirket hükümleri kıyasen limited şirkete de uygulanacaktır. Ancak burada kanun koyucu, iptal davasının açılması süresinin başlangıcı konusunda anonim şirket hükümlerinden ayrılmıştır. Sadece ortağın ortaklıktan çıkarılma kararına ilişkin olarak açacağı iptal davası süresi olan üç aylık sürenin başlangıcı, kararın kendisine notere kanalıyla tebliğ edildiği tarihten itibaren başlamaktadır

                 Limited şirket kararlarının iptali konusunda anonim şirket hükümlerine kıyasen atıf yapıldığına göre, anonim şirketler genel kurul kararlarına karşı iptal davası açılabilmesi için koşullar limited şirketler yönünden de geçerli olmaktadır. Buna göre: Hakkında ortaklıktan çıkarılma kararı verilen limited şirket ortağının bu karara karşı iptal davası açabilmesi için TTK m. 445 vd.deki koşulların gerçekleşmesi aranacak mıdır, yoksa hakkında çıkarılma kararı verilen ortağın bu karara karşı iptal davası açma hakkı, alelade iptal davası açma hakkına göre özellikli durumda olup başkaca bir koşulun oluşmuş olmasına gerek olmaksızın iptal davası açılabilecek midir? İlk ihtimalin kabulü halinde limited şirket ortağının toplantıya katılmış ve karara muhalif kalarak muhalefet şerhini tutanağa geçirtmiş olması ya da çağrının gereği gibi yapılmaması nedeniyle toplantıya katılamamış olması ya da toplantıya yetkisiz kişilerin katılması ve bunların karara etkili olması sonucunda bu kararın alınmış olması aranacaktır. İkinci ihtimalin kabulünde ise, ortağın işinin bulunması, yurt dışında olması, hastalık vs. herhangi bir sebepten dolayı toplantıya katılmamış olması halinde dahi iptal davası açma hakkının var olduğu kabul edilecektir. Kanun koyucu iptal davası süresinin başlangıcı konusunda açıkça farklı bir düzenleme getirmiş ise de bu konuda bir açıklama getirmemiştir. Kanaatimizce, ortaklıktan çıkarılma kararı neticesinde ortağın artık şirketle ilişiği kesilecek olması ve bu durumun ortağı önemli derecede etkileyebilecek olması gerekçeleriyle ikinci ihtimalin kabul edilmesi daha isabetli olacaktır. Ayrıca ortaklıktan çıkarma gibi önemli bir konuda alınan genel kurul kararının yargı denetimine tâbi tutulması için başkaca koşullar aranması, hukuk güvenliği ile bağdaşmayacaktır.

 

Limited Şirket Ortaklıktan Çıkma Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme

                    Ortaklıktan Çıkma Davasında görevli mahkeme 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemeleri’dir. Asliye Ticaret Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise görevli mahkeme o yerde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesidir.

                    Ortaklıktan çıkma davasında yetkili mahkeme ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 6. Maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihte ortaklığından çıkılacak olan şirketin yerleşim yeri mahkemesidir.

Limited Şirket Ortaklıktan Çıkma Davası Kime Açılır?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanonundaki limited şirket ortağının ortaklıktan çıkma davası açması durumunda davayı kime veya kimlere karşı açacağı düzenlenmemiş olup bu durum Yargıtay kararları altında çözüme kavuşmuştur. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 15.09.2014 tarihli -E/5041/K.13783 sayılı ilamında “ Limited şirketten çıkmaya izin verilmesi istemli davada, husumetin şirkete karşı ileri sürülmesi gerekir.” kararını vermiştir.

Yukarıda gösterilen karar uyarınca ortaklıktan çıkmak isteyen ortak, açacağı davada karşı taraf olarak ortağı olduğu şirketi gösterecektir.

Limited Şirket Ortaklıktan Çıkma Dava Dilekçe Örneği

İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne

DAVACI                         : ………………………..

VEKİLİ                           : Av. Burak KURÇALOĞLU

DAVALI                         : …………….  ……………. .İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.-   ……

KONU                             : Müvekkilimizin, şirket ortaklığından çıkarılma istemimizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR      : Müvekkilimiz, 13.07.2009 tarihinden bu yana …………………..İth. İhr. San. ve Tic.Ltd.Şti.’nin ortağıdır. Müvekkilimiz, ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığı gibi ,kar dağıtımı yapılmamaktadır. Bu nedenle Müvekkil, T.T.K. gereğince haklı sebeplerle şirketin ortaklığından ayrılmak istemektedir.

Davalı şirket, faaliyet konusundan uzaklaşmış, sürekli zarar etmiş, malvarlığı israf edilmiş, hakkında icra takipleri açılmıştır. Ayrıca; bahse konu şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinde olmadığına müşahade edilmiştir. Limited şirketin ortaklık mevcudu kalmamış, şirket otaklığından ayrılmak isteyen müvekkilimiz diğer ortağa bir türlü ulaşamamaktadır.

Ortaklar arasındaki güven ilişkisi sona ermiş, diğer ortak kendi kusurundan kaynaklı şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinde hukuki ve ekonomik imkansızlık meydana gelmiştir. Şirket devamlı olarak zarar etmiş ve kar sağlayamamakta, şirket yönetiminde yolsuzluklar yapıldığı kanaatimiz oluşmuş, şirket müdürü olan diğer ortak şirketi iyi idare edememiştir. Ayrıca basiretli tacirden de söz edilemez olmuştur.

TTK’nın 638’inci maddesinin ikinci fıkrasında “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.” ” Şeklindedir. TTK m. 245’te, “bir ortağın şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması” veya “bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi” ve bunlara benzer haller haklı sebep olarak nitelendirilmiştir.

Yukarıda ki açıklamalarımız ışığında Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca müvekkilin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesi için mahkemenize başvurmak zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ NEDENLER:TTK. BK. vs ilgili mevzuat

DELİLLER                    : Tescil belgeleri, keşif, ticaret sicil kayıtlan, Ticari defterler,, Tanık, vs her türlü delil

İSTEM VE SONUÇ : Yukarıda açıklamış olduğumuz nedenlerle; öncelikle Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca müvekkilin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi saygılarımızla bilvekale arz ve talep olunur. 07.09.2022

 

                                                                                                                                                                                                                                                                                                   Davacı Vekili

                                                                                                                                                                                                                                                                                     Av. Burak KURÇALOĞLU

EKLER:

Vekaletname Onaylanmış Sureti

Ticaret Sicil Gazetesi

İlgili Yargıtay Kararları:

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E. 2016/13522, K. 2018/4501, T. 18.6.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi,  E.2019/3224, K. 2020/2963, T. 17.06.2020
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi,  E.2018/2348, K. 2019/4042, T. 22.05.2019
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi,  E.2018/3970, K. 2019/5566, T. 18.09.2019
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi,  E.2016/8050, K. 2018/1208, T. 19.2.2018