![](https://kurcaloglu.com/wp-content/uploads/2022/10/Yargitay_logo.png)
Yargıtay 11. HD., E. 2014/ 5041, K.13783
Limited şirketten çıkmaya izin verilmesi istemli davada, husumetin şirkete karşı ileri sürülmesi gerekir.
YARGITAY KARARI
T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2014/ 5041
Karar: 2014 / 13783
Karar Tarihi: 15.09.2014
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2013
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/11/2013 tarih ve 2012/624-2013/564 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi dahili davalı B.. Ç.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette %20 paya sahip olduğunu, diğer ortak B.. Ç..’ın müvekkilini silahla tehdit edip yaralama suçundan ceza aldığını, husumetin giderek arttığını, müvekkilinin şirkete giremediğini, şirket işleri hakkında bilgi alamadığını, hesapların gösterilmediğini, beyannamelerin verilmediğini, kamu borçlarının ödenmediğini, kötü yönetilen şirket hakkında bir çok icra takibinin bulunduğunu, tüm bunların şirketten çıkma için haklı sebep olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalı şirketten çıkmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Dahili davalı B.. Ç.. vekili, vergi ve SSK borçlarının yapılandırılıp ödenmeye başlandığını, şirketin kar edip düzgün bir ticaret ifa ederken davacının oğlu olan M. F. G.’in habersiz aldığı çekleri doldurup kendi kişisel ve kumar borçlarına karşılık piyasaya dağıttığını, bu sebeple şirketin borçlandığını, müvekkili hakkında da nitelikli dolandırıcılık suçundan çeşitli kamu davalarının açıldığını, silahla tehdit ile yaralama hadiselerinin doğru olduğunu, ancak bunların davacı ve oğlunun eylemleri nedeniyle tahrik altında meydana geldiğini savunarak davanın reddini istimiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ceza davaları sonucu ortak olan taraflar arasında bir husumet oluştuğu ve bu husumetin derinleştiği, davacının şirketle olan bağının koptuğu, tekrar kurulma ihtimalinin de pek mümkün görünmediği, taraflar arasındaki güven ilişkisinin ortadan kalktığı, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, husumetin davacıdan değil oğlundan kaynaklandığı, şirketin faal olduğu dönemde sürekli zarar ettiği, son 4 yıldır gayri faal olduğu, en son adresinde bulunmaması nedeni ile resen terk işlemi yapıldığı, bunların davacı açısından şirketten çıkma yönünde haklı sebep teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı şirketten çıkmasına izin verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, dahili davalı B.. Ç.. vekili temyiz etmiştir.
1-Davacı, dava dilekçesinde T. Gıda Reklam Ajans Yay. Taş. Tur. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti’ne husumet yönelterek davalı şirketten çıkmasına izin verilmesini talep etmiş, mahkemece, 19.02.2013 tarihli tutanağın 2 nolu ara kararı uyarınca diğer ortak B.. Ç..’a da dava dilekçesinin tebliğine karar verilmiş ve yapılan yargılama sonucunda gerekçeli karar başlığında şirket ortağı B.. Ç..’ın da davalı gösterilmesiyle davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmiştir. 6100 sayılı HMK’da dahili davalı başlığı altında bir müessese düzenlenmemiş, zorunlu dava arkadaşlığı dışında mevcut davaya başkasının ithaline imkan tanınmamıştır. Ayrıca, şirketten çıkmaya izin verilmesi talepli böyle bir davada husumetin şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli olduğundan, diğer ortak B.. Ç..’a husumet yöneltilemez. Bu nedenlerle adı geçen B.. Ç.. aleyhine de sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ
SONUÇ: (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle adı geçenin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden dahili davalıya iadesine, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.