Yargıtay 12. HD., E.2012/5967, K.2012/24221;


Kambiyo senedinin keşideci bölümünde; şirket kaşesi üzerine atılan imza ŞİRKETİ, kaşe dışına atılan imza ise İMZA SAHİBİNİ sorumlu kılar.

 

 

T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/ 5967
Karar: 2012 / 24221
Karar Tarihi: 12.07.2012

 
 

ÖZET:

Somut olayda 26.12.2008 tanzim, 30.9.2009 vade, …. TL miktarlı bono dışındaki bonolarda keşide yerinde her iki imzanın da şirket kaşesi üzerine atılı olduğu görülmektedir. Senedin keşideci bölümünde şirket ve şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda imzalardan şirket kaşesi üzerine atılanın şirketi, açığa atılan diğer imzanın da imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. Bu durumda 26.12.2008 tanzim, 30.9.2009 vade, 2.780 TL miktarlı bono dışındaki bonolar yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken aval sıfatıyla imzası bulunan şirket yetkilisini şahsen sorumlu tutacak şekilde yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir.
 
(6762 S. K. m. 589, 688, 613, 614, 690) (YHGK. 05.10.2011 T. 2011/12-480 E. 2011/598 K.)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi N. Y. T. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
Karar: Sair temyiz itirazları, yerinde değil ise de;
T.T.K.nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için senedi tanzim edenin imzasını ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir. T.T.K.nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken 589. maddesi gereğince şirketin münferiden temsile yetkili temsilcinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine T.T.K.nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 613 ve 614/1. maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadının yazılması gerekli değildir.
Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki 2. imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir (HGK.nun 5.10.2011 tarih ve 2011/12-480 Sayılı kararı).
Somut olayda 26.12.2008 tanzim, 30.9.2009 vade, 2.780 TL miktarlı bono dışındaki bonolarda keşide yerinde her iki imzanın da şirket kaşesi üzerine atılı olduğu görülmektedir.
Dosyada mevcut 17.4.2008 tarih ve 3129 yevmiye numaralı Kırıkkale 2. Noterliğince düzenlenmiş imza sirkülerinin incelenmesinde; senetlerin tanzim tarihi itibariyle Hakan T.’un borçlu şirketi münferiden temsile yetkili olduğu görülmektedir.
Senedin keşideci bölümünde şirket ve şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda imzalardan şirket kaşesi üzerine atılanın şirketi, açığa atılan diğer imzanın da imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur.
Bu durumda 26.12.2008 tanzim, 30.9.2009 vade, 2.780 TL miktarlı bono dışındaki bonolar yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken aval sıfatıyla imzası bulunan şirket yetkilisini şahsen sorumlu tutacak şekilde yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç:

Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.nun 366 ve H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.