Yargıtay 4. HD., E.2020/182, K.2021/7595;
Tapu kaydında aile konutu şerhinin bulunması,
taşınmazın yapılan icra takibi sonucu
SATIŞINA ENGEL TEŞKİL ETMEZ.
YARGITAY KARARI
T.C YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2020/ 182
Karar: 2021 / 7595
Karar Tarihi: 26.10.2021
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
K A R A R
Davacı alacaklı vekili, müvekkili ile …’nın evli olup ayrı yaşadıklarını, eşi adına kayıtlı bulunan … İli Selçuklu İlçesi … Mahellesi … Parsel sayılı taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulduğunu, eşinin borcundan dolayı … 6. İcra Müdürlüğünün 2012/4024 sayılı dosyası üzerinden taşınmazın satışa çıkarıldığını ve taşınmazın … Ltd Şti tarafından satın alındığını, yapılan ihalenin usulsüz olduğu iddiasi ile … 4. İcra Hukuk Mahkemesine açılan davada ihalenin feshine karar verildiğini, ancak bu aşamada ihale alıcısı şirket tarafından taşınmazın üçüncü kişilere devredildiğini, ihalenin feshi kararının infazı için icra müdürlüğüne yapılan başvuruda taraf olunmaması nedeniyle talebin reddedildiğini, icra memurunun tapuda aile konutu şerhi olmasına rağmen müvekkilinin satıştan haberdar edilmemesi nedeniyle taşınmazın üçüncü kişilere devredildiğini, usulüne uygun yapılmayan ihale nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, icra müdürlüğünün hukuka aykırı işlemleri nedeniyle müvekkilinin aile konutu olan taşınmazı kullanma hakkının elinden alındığını, bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin satış gününden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 31.12.2018 tarihli dilekçesi ile talebinin müvekkilinin eşinden 2007 yılından beri ayrı yaşadığından fiili ayrılık tarihi 22.10.2007 tarihinden boşanma ilamının kesinleştiği tarih arasındaki kira alacağı ile taşınmaz mal rejimi tasfiyesine konu olduğundan, taşınmazın yarı bedeli olarak elde edeceği kazanımı elde edememesinden dolayı uğranılan zararın tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili, hizmet kusurunun olması halinde davanın kabulüre karar verilmesi ve ihale işlemlerinde kusuru bulunan …, … ve …’ya davanın ihbar edilmesini talep etmiştir.
… ve … ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, satış aşamasında tebligatın kocaya yapıldığını, aynı konutta olduklarından tebligat usule uygun, aile konutu şerhinin cebri icraya etkisi olmadığını , yolsuz tescil davası açılmadan bu davanın görülme imkanı olmadığını, satış bedelinin icra dosyasında nemalandırıldığını zarar oluşmadığını belirtmişlerdir.
İlk derece mahkemesince, davacı vekilinin mal rejiminden kaynaklı maddi tazminat talebi yönünden mal rejimi davası sonucunda bir alacak hakkı kazanacağından davaya konu evin satılması davacının bu alacak hakkına halel getirmeyeceği, davacının bu konuda oluşmuş veya oluşabilecek bir zararı olmadığı, kira alacağından kaynaklı maddi tazminat talebi yönünden ise; davacı vekilinin dava dilekçesinde ve davacı ile eşinin boşanma dilekçesinde de belirtildiği üzere taraflar ayrı yaşadığı, yani aile konutu şerhi bulunan davaya konu evi davacı taraf kullanmadığından, bu yönüyle de davacının zararı oluşmadığı kanaatine varıldığı, ayrıca davaya konu ihaleden dolayı ihale edilen bedel bankada nemalandırılmış bir şekilde beklediğinden, aile konutu şerhi taşınmazın satışına engel olmadığından ve davacı tarafından yolsuz tescilin düzeltilmesi davası açılmadan elde ki dava açıldığı anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesi, takipte taraf olmayan üçüncü kişinin, aile konutu şerhine dayanarak satışın durdurulması isteminde bulunmasına da yasal imkan bulunmadığı, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesinde aile konutuyla ilgili olarak kira sözleşmesinin feshi, konutun başkasına rızaen devri gibi konut üzerindeki hakları tamamen ya da kısmen kısıtlayıcı hukuki işlemlerin diğer eşin rızasına bağlı olduğu belirtildiği, Aile konutunun haczi ve haciz sonucu satışı, bu madde kapsamına giren ve diğer eşin rızasına bağlı olan bir işlem olmadığı, davaya konu olayda ihale, açılan ihalenin feshi davası sonucu feshedilmiş ise de, henüz bu ihaleye göre işlem ve devir gören tapu kaydı düzeltilmediği, bunun sağlanması için davacı tarafından açılmış bir dava da bulunmadığı, davacı tarafın herhangi bir zarara uğrayıp uğramadığı bu yolsuz tescil davasının sonucuna göre belirleneceği, keza yukarıda da belirtildiği üzere taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhinin bulunması, cebri icra yolu ile yapılan icra takibi sonucu satışına engel teşkil etmeyeceği ve diğer eşin rızasına bağlı bir işlem olmadığı dolayısı ile davacıya satış ilanı tebliğ edilse dahi satışı durdurma olanağı bulunmayan davacının zararından da söz edilemeyeceği davalı … bakanlığının vetalet ücretine ilişkin istinaf isteminin kabulü ile yeniden hüküm tesisine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmamasına, göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.